Türev
Piyasalarının Tarihçesi
Türev
piyasaların ortaya çıkması oldukça eskilere dayanmaktadır. Kayıtlardaki ilk
vadeli sözleşme Eski Yunan'daki Milet'li filozof Thales'in kışın, bahardaki
zeytin hasadı için yağhaneler üzerine yaptığı ve günümüzdeki alım opsiyonlarına
benzeyen pazarlıklara kadar gitmektedir.
Türev araçlar
arasında yer alan futures sözleşmelerinin ilk olarak 1679 yılında Japonya'da gerçekleştiği
bilinmekle birlikte, vadeli işlemlerin XVI yüzyılda Hollanda'nın Antwerp
Borsasında tahıllar üzerine yapılan sözleşmelerle başladığı kabul edilmektedir.
Vadeli işlemler için piyasa sayılabilecek ilk örgütlenme 1730 yılında Japonya'nın
bir liman kenti olan Osaka'da "Dojima Rice Market" (Dojima Pirinç
Piyasası) olarak kurulan vadeli işlemler borsasıdır.
Bu borsada
sadece vadeli işlem sözleşmeleri yapılmıştır. 1848 yılında Amerika'da kurulan
Chicago Board of Trade, türev piyasalarının gelişiminde en önemli aşamayı
oluşturmaktadır.
Amerika'nın kalbi olarak
bilinen orta eyaletierinde hububat yetiştiriciliği önemli bir tarımsal
faaliyeti oluşturmaktadır. Hububat yetiştiriciliğinin mevsimsellik özelliğinden
dolayı, hasat mevsimini takip eden dönemlerde piyasada olan tahıl miktarının
fazlalığı bunların depolanmasında güçlükler ortaya çıkarıyordu.
Chicago bölgedeki konumundan dolayı bu güçlüğü en yoğun yaşayan kent idi.
Benzer şekilde, ilk bahar aylarında da depolama alanları atıl bir şekilde boş
kalmaktaydı. Chicago da oluşan spot fiyatlar tahılların mevsimsellikleriyle
birlikle önemli düşüşler ya da artışlar göstermekteydi.
Bir grup
tahıl tüccan, tahılın belirlenen bir fiyattan ileri bir tarihte getirilmesini
sağlayan sözleşmeler hazırladılar. Bu sözleşmeler sayesinde üreticiler ürünleri
için belirli bir fiyat garantisi sağlıyordu. Bununla birlikte aynı anda
piyasaya çıkması olası tahılların da üreticiler tarafından depolanması
sağlanmış oluyordu.
Bu sözleşmeler riskten korunma(Hedging) ve fiyatlar üzerine
spekülasyonda bulunmak için kullanılmaya başlandı. Kısa bir süre içinde
çiftçiler ve tüccarlar tahılın depolanmasından ziyade fiyat riskinden kaçınmanın
daha önemli olduğunu fark ettiler. Bu sözleşmeler 1865 de standardaştırıldı ve
1925 yılında ilk futures takas kurumu(clearing house) oluşturuldu. 1800
yılların ortalarında New York' lu ünlü finanscı Russell Sage sentetik
krediler oluşturmaya başladı. 1972 yılında Bretton Woods sisteminin sona
ermesiyle döviz kurlarının sürekli değişiklik göstermesi sonucu oluşan kur
riskine karşı korunma ihtiyaçlarını
karşılamak üzere, Amerika Birleşik Devlederi'nde, yedi yabancı para birimi için
düzenlenen vadeli işlem sözleşmelerinin işlem göreceği bir piyasa
(IMM-Ulus.lararası Para Piyasası), Chicago Ticaret Borsası (CME- Chicago
Mercantile Exchange) tarafından kuruldu.
Böylece ilk finansal vadeli işlemler
başlamış oldu. Bu gelişmeyi takiben mali kesimde giderek artan ihtiyaçları
karşılamak üzere Chicago Ticaret Kurulu (CBOT), faiz oranlarına dayalı vadeli
işlem sözleşmeleri
hazırladı. Diğer taraftan hisse senederi endeksine bağlı vadeli işlem
sözleşmeleri, büyük hisse senedi portföyleri taşıyan kişi ve kurumların hisse
senedi fiyat riskinden korunma gereksinimlerini karşılamak amacıyla, ilk olarak
1982 yılında Kansas City Board of Trade tarafından,
Value Line Bileşik Endeksi temel alınarak hazırlanıp işleme sunuldu. Aynı yıl
CME, S&P 500 Endeksi'ne bağlı vadeli işlem sözleşmesini
piyasaya sürerken, New York Futures Exchange tarafından hazırlanan NYSE
Endeksi'ne dayalı vadeli işlem sözleşmesinin pazarı açıldı. Endekse dayalı
vadeli işlem sözleşmelerinin içinde, günümüz işlem hacmi en fazla olanları
S&P 100 ve S&P 500 endeksleri üzerine yazılan vadeli işlem sözleşmelerdir.
1800'lerden beri var olmasına rağmen yakın geçmişe kadar kullanımı pek yaygın
olmayan opsiyon işlemleri 1973'te ilk olarak organize olmuş Chicago Board
of Option Trade (CBOT)'de yapılmaya başlanmıştır. Türev piyasaları 1980'lerden
itibaren faiz, yabancı para ve endeks enstrümanların da işlem gördüğü,
trilyonlarca dolar işlem hacmine sahip ve farklı ülkelerdeki borsalarda da
işlem yapılabilmesi nedeniyle 24 saat çalışan piyasalar haline gelmiştir. Bilgisayar
ve enformasyon alanında sürekli olarak yeni teknolojilerin uygulamaya
konulması fınansal piyasalardaki işlem hacmini ve hızını büyük ölçüde
arttırmıştır. Bu bağlamda ulusal piyasaların otonomisi iyice zayıflamış, her
piyasa dünyanın diğer ucundaki piyasalara bağlı hale gelmiştir. Yeni fınansal
enstrümanların kullanılmaya başlanması piyasalar arasında
hareket eden sermayenin hem miktarını hem de hızını arttırdığı gibi bir
ekonominin temel göstergeleri olan faiz oranları, döviz kurları ve fıyadar
üzerinde önemli etkiler meydana getirmiştir. Böylece fınansal piyasalar giderek
tek bir küresel pazar görünümü almaya başlamıştır.
Teknolojik,
kültürel ve ekonomik yönden hızlı bir değişimin gözlendiği günümüzde, türev piyasalar
fınansal araçlar olarak önemli fonksiyonlar üstlenmektedir.